9 Şubat 2011 Çarşamba

Kum Saati

Tüm insanlar aynıyınız aslında.
Ruhlarımızın sıkıştığı bedenlerde yaşıyoruz kayıtsızca.
Kötülükler var,tatminsizlikler var ,hep birileri suçlu,hep birileri düşman ve hep birileri kurban..
Şikayetlerle geçiyor ömrümüz.
Ellerimizde ki aynaları kendimizden başka herkese tutuyoruz.
Hepimiz aynı romanda olsakta ,başrol için sürekli yarışıyoruz.
Bilmiyoruz ki aslında birbirimize aynı kitabın öykülerini  anlatıyoruz.
Ya tatminsizliklere ne demeli?
Varlık içinde yokluk çekiyoruz, çünkü varlığı sadece maddi olarak algılıyoruz.
Zamanı müsrifçe harcıyoruz (paha biçemediğimiz için olsa gerek).
Dostlukları umursamazca söndürüyoruz.
 Kum saatindeki kumlar gibiyiz.Akış yönümüz aynı,  dibe düşme anlarımız farklı.
Saat kırıldığında,kumlar akmak için birbirine çarpmadığında,sadece ve sadece bir kum tanesinden ibaret olduğumuzda ,kitap sadece birini anlatıcak.
Yeryüzünde tamamen yalnız kalmış, biz olmaktan çıkmış bir olmaya mahkum birimizi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder